Harry, berbat Dursley’ler ile uzun bir yaz geçirmek yeterince kötü
değilmiş gibi bir de Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’nda ikinci
yılına başlamak için bineceği treni kaçırdı. Ron ile beraber okula
ulaşmaları için tek aracın büyülü uçan bir araba olması ve onun da
devasa bir söğüt ağacına çarpması Harry’nin şansıydı. Hala, tüm bu
olanlar, Hogwarts’ın hayaletli koridorlarında o sonbahar olacaklarla
karşılaştırıldığında çok
önemsiz kalıyordu.
Duvarlardan
gelen ürpertici, kötü kalpli seslerin fısıltılarını sadece Harry
duyuyordu. Fakat kısa bir süre sonra sadece eskiden beri olanlardan
endişelenen sadece Harry değildi. Çünkü Hogwarts’da berbat şeyler
olmaya başlamıştı. Parıltılı, büyük ve esrarengiz elimelerle duvarda
açıkça ilan edilerek duyurulmuştu; "Sırlar Odası açılmıştır.
Düşmanların mirasçıları dikkatli olun."
Fakat bu tam olarak ne demekti? Harry, Hermione ve Ron, -hayatlarını tehlikeye
atmak dahil- bu 50 yıllık ölümcül görünümlü esrarı çözmek için büyüyle yapılacak
herşeyi yapmışlardı.